Birçoğumuz bizim ya da herhangi bir yakınımızın başına gelince anlarız ancak; yatağa bağımlı olmanın ne kadar zor bir durum olduğunu. Yaşanılan tedavi süreci sonrası gönderiverirler evimize. Hastamız hem bize hem de yatağına bağımlıdır artık. Onun yatağı ne kadar kaliteli olursa bundan sonraki yaşamı da o derece rahat ve huzurlu olur. Bunu sağlamak için de en iyi yöntem hastane çalışanlarından hastamızın rahatlığı için nasıl bir yatak alacağımızı sorgulamaktır. Zaten hemen söyleyeceklerdir elektrikli hasta yatağı olsun diye.
Neden elektrikli hasta yatağı?
Yatağa bağımlı hastalarımızın altını değiştirirken, yemek yedirirken, vücut bakımı uygularken, çarşafını değiştirirken yatak başı ve ayak kısmını bağımsız olarak kaldırıp indirebilmemiz gerekir. Normal yataklar ile bunları gerçekleştiremeyiz, yaptığımız müdahaleler efektif olmaz ve hastamıza sıkıntı çektirmemize neden olabilir. Baş ve ayak kısmı kalkıp inebilen yatakları tercih etmemiz gerekmektedir.
Eski tip manuel kaldırılan yataklar çok zaman geçmeden takılıp kalır ve görevini yerine getiremez hale gelir. Ayrıca kullanması da gayet zahmetlidir. Kaldırma işlemini yapan kişi her seferinde yatağın altına eğilip çevirmesi zor olan iki kolu çevirerek doğru pozisyonu ayarlamaya çalışır.
Elektrikli hasta yatağı tüm bu zahmetli işleri motoru vasıtası ile çocuk oyuncağı haline getirir. Kumandasını elinize aldığınızda tüm iş bitmiş demektir zaten. Yatak yüksekliğinin de ayarlanabilmesi sayesinde hem hastanız kendini bir nebze de olsa daha özgür hisseder hem de ihtiyaç halinde (temizlik, bakım vs. )yatağı yükseltip alçaltmanız kolaylaşmaktadır. Çoğu elektrikli yatağın aynı zamanda batarya içermesi sayesinde olası elektrik kesintilerinde ve hasta yer değişikliği durumlarında tak işlevini yerine getirebilmekte ve büyük kolaylık sağlamaktadır.
Daha da iyisi pozisyon da veren yataklar
Vücudu sürekli yatmaya bağlı olarak hassaslaşan hastamıza sık sık pozisyon değişikliği uygulamalıyız. Tercihen aynı şekilde yatma süresi 2 saati geçmemelidir. Aksi takdirde zaten yatağa bağımlı olduğu için kan dolaşımı yavaşlayan hastanızda yatak yaraları oluşabilir. Daimi basınç altında kalan topuk, kalça, sırt, kürek kemikleri gibi bölgelerde deri bütünlüğü çok hızlı bozulur ve sıyrık şeklinde başlayan yatak yaraları inanılmaz bir hızda büyürler. Zaten içinde bulunulan zor duruma bir de yatak yaralarının tedavi ve pansuman işleri de ekleniverir böylece.
Yatağa bağımlı bir hastaya pozisyon vermek hiç de kolay değildir. Bir kişi kendisine doğru çevirir hastayı, diğeri karşı taraftan hastanın altına yastık koyarak sağ ya da sol yanına yatması sağlanır. Bu işlem için her zaman yanımıza ikinci birini bulamayız ve pozisyon veremeyebiliriz. Gece gündüz sürekli olarak ikinci bir kişiyi sabit tutmak çok zordur zaten. İşte bu işlemi de kolaylaştıran son model yataklar var artık. Yine kumandası sayesinde hastanızı sağ ya da sola; istediğiniz pozisyona çevirmeniz çok kolay oluyor.